Çocuğuma İngilizce Nasıl Öğretebilirim İngilizceyi Nasıl Sevdiririm?

Çocuklara Evde İngilizce öğretmek

Elleri öpülesi sevgili anneler ve babalar! Çocuğuma İngilizce nasıl öğretebilirim?” “Çocuğuma İngilizceyi nasıl sevdiririm?” sorularının cevaplarını bu yazımızda bulabilirsiniz. Biz ebeveynler, vatana hayırlı evlat yetiştirmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırız. Bunun içinde çocuklarımızın iyi bir eğitim almalarını isteriz. Böylece gelecekte iyi bir iş sahibi olmalarını ve milletimiz için faydalı işler yapmalarını bekleriz, haklı olarak. İngilizce öğrenimi, bu anlamda aşılması gereken basamaklardan birisidir. Yabancı dil, çocuğunuza vereceğiniz büyük bir hediyedir. Kariyer anlamında şu soru, artık herkes tarafından benimsenmiştir: “Yabancı dilin var mı?” İş başvurusunda, hakkınızda edinilen bilgilerin başında gelir ve bu soru hiç şaşmaz. Genelde beklenen dil İngilizce olur. Yanında bir başak yabancı dil daha olursa, bu sizi iki adım öne götürecektir. Bu kadar önemi olan İngilizce öğrenme, “Ağaç yaşken eğilir.” ata sözünü de hatırlarsak, erken yaşta başlanması en doğru tercih olacaktır. Yani okul öncesi dönemde.

Okul öncesi dönem, yabancı dil öğrenimi için en kritik dönemdir. Neden mi? İnsan beyni, tüm önemli gelişmesini 6 yaşına kadar tamamlar ve bu dönemde alınan bilgiler kolay kolay unutulmaz. Beyin, bu bilgileri hafızasında depolar. 6 yaşına kadar beyinde Nörofizyolojik mekanizma çok aktiftir ve öğrenilenler beyne otomatik   olarak, hiçbir çaba gerektirmeden kaydedilir. Kısacası, okul öncesi dönemde çocuklar sünger gibidir. Ne verirsen onu çekerler.

Bu ön sözlerimizden sonra, şimdi, sorumuzun cevabını vermeye başlayalım.

Çocuğuma İngilizce nasıl öğretebilirim İngilizceyi Nasıl Sevdiririm?

Her anne ve baba, çocuklarına evde İngilizce öğretmek ister ama bunu nasıl yapacaklarını bilmezler. İngilizce öğretmek için öncelikle sizin de İngilizceye ilginizin olması gerekiyor. İngilizce bilmeniz ise, öğretme yolunda size büyük kolaylık sağlayacak.  Biz de bu konuyla ilişkili sorunun cevabını başlıklar halinde madde madde sıraladık. İnşallah, çocuklarımız için faydalı olacaktır.

• İngilizce bilmeniz büyük avantaj

Çocuğunuza İngilizceyi öğretebilmek için öncelikle sizlerin bu dili biliyor olmanız gerekiyor. Gerekli donanıma sahip olmanız, hem sizin için, hem de çocuğunuz için büyük kolaylık sağlayacaktır. Bilmiyorsanız, hiç üzülmeyin, öğrenmenin yaşı yok. Halk Eğitim Merkezlerinde, en temelden başlayacak şekilde, ücretsiz kurslara gidebilir ve sertifika bile alabilirsiniz. Böylece çocuğunuz da sizi model alabilir, öğrenmeye daha istekli olabilir. Azminiz, çocuğunuza ilham kaynağı olacaktır.

• Çocuğuma İngilizceyi nasıl sevdiririm?

“Çocuğuma İngilizceyi nasıl sevdiririm?” Bu soruyu hallettiğimiz takdirde gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Bunun için;

1. Birlikte İngilizce oyunlar oynayın.
2. Hareketli şarkılar dinletin ve siz de söyleyin. Şarkının hareketlerini yapın ve onun da yapmasını sağlayın. Çocuklar için İngilizce şarkılar deyince, aklıma ilk gelen Matt. Kendisi bu alanda uzman. Onun şarkılarını dinlemelerini öneririm.
3. Resim çizme ve boyama etkinlikleri yapın. Resim yaparken kullandığınız renkleri ve çizdiğiniz görsellerin ne olduklarını İngilizce söyleyin. Ondan hemen tekrar etmesini beklemeyin. Otomatik olarak beyne attıkları için belli bir süre sonra, size geri dönüş sağlayacaklardır. Buna, gizil öğrenme diyoruz.
4. İnteraktif (etkileşimli) oyunlar ve grup çalışmaları yapın. Mümkünse çocuğunuzu  arkadaşlarıyla birlikte İngilizce oyunları oynamasını sağlayın. Akranlarıyla karşılıklı iletişim, birbirlerini öğrenmeye teşvik edecek; onları harekete geçirecektir. Çocuklar, genellikle arkadaşlarının yaptıklarını yapmaya özenirler. Siz de bunu kullanın.
5. Çocuğunuza yatmadan önce İngilizce resimli kısa masallar okuyun. Masal okurken, resimleri göstererek cümleleri anlamlandırmaya, hayalinde şekillendirmeye çalışın.
6. Yaşına uygun İngilizce çizgi filmler, animasyonlar izletin.
7. Oyunlar içerisinde onlara verilecek olumlu pekiştireçler, çocuğunuzun motivasyonunu arttıracak ve İngilizceyi sevmesine büyük katkı sağlayacaktır.
8. Okul öncesi çocuklar için bilgisayarda İngilizce oyunlar oynaması İngilizce öğrenme için çok eğlenceli olacak. Böylece oynadıkları diğer zararlı oyunların önüne geçebileceksiniz. Education, Turtle Diary ve British Council çocukların İngilizce oyunlar oynayarak İngilizce öğrenebilecekleri bazı siteler.
9. Flaş kartlarla oyunlar oynatın. Flaş kartlarla oynatacağınız birkaç örnek oyun göstermek istiyorum.

İngilizceyi Nasıl Sevdiririm: Flaş Kartlarla Oyunlar

Flaş kartlar, her zaman çocukların ilgilerini çekmeyi başarmış ve konuya odaklanmalarını sağlamıştır. Bunun sebebi, flaş kartların elle tutulabilir, dokunulabilir olmaları. Küçük yaştaki çocuklar için dokunarak öğrenmek, oldukça etkili bir öğrenme yöntemidir. Flaş kartlar bu anlamda görevini fazlasıyla yerine getirmektedir. Oyuncak mağazalarının kitap raflarında, kendi dilimizi öğretmeye yardımcı olan “İlk Sözcüklerim” gibi resimli kartlar bile var. O halde resim ve yazı içeren kartlardan neden yabancı dil öğrenimi için faydalanmayalım?

Diyelim meyvelerle ilgili flaş kartlar aldınız. Artık tek bilmeniz gereken, kartlarla oynayacağınız oyunlar. Aşağıda, flaş kartlarla oynayabileceğiniz 4 oyun paylaştım. Çocuğunuzla hemen bu zevkli oyunları oynamaya başlayabilirsiniz.

Flaş kartlarla (flashcards) hayvanları, meyveleri ve sebzeleri, renkleri, vücut bölümlerini, sayıları ve ev eşyalarını çok rahat öğretebilirsiniz. Örneğin; meyveleri öğretecekseniz, 3 tane meyve resmi masaya koyun. İngilizcelerini söyleyin. Sonra bir tanesini İngilizce olarak söyleyin. Hangisi doğruysa o karta el koyacak.

Bunu şu şekilde de yapabilirsiniz. 3 tane sandalyenin üstlerine flaş kartları koyun. İngilizcelerini söyleyin. Sonra bir tanesini İngilizce söyleyin. Söylediğiniz kelime hangi sandalye üstündeyse, çocuğunuz o sandalyeye oturacak.

Flaş kartlarla sandalye kapmaca oyunu da oynatabilirsiniz. Bunun için 2 ya da 3 kişi gerekiyor. 4 sandalyeleri yuvarlak oluşturacak şekilde dizin. Üstlerine kartları koyun. İngilizce çocuk şarkısı açın. Şarkı çalarken sandalyelerin etrafında dönmeye başlayacaklar. Şarkıyı durdurun ve kartlardaki resimlerden birini İngilizce söyleyin. O anda doğru sandalyeye oturan kazanır. Ancak bu oyunda elenen yok. Şarkıyı tekrar oynatın ve oyuna devam edin.

Masaya 2 kart koyun. Karttaki resimlerin İngilizcelerini söyleyin. Sonra çocuğunuza gözünü kapatmasını söyleyin. “Close your eyes!”  Bu sırada kartlardan birini alın ve saklayın. Şimdi de gözünü açmasını söyleyin. “Open your eyes!” Bakalım çocuğunuz hangi kartı sakladığınızı İngilizce olarak bilecek mi?

• Başta Hangi Kelimeleri Vermeliyim?

Çocuğuma en başta hangi kelimeleri vermeliyim? Okul öncesi çocukların ilgi alanları ne ise o konudaki kelimeleri vermek onlar için daha yararlı olacaktır. Motivasyon açısından en doğru tercih, onların tercihidir. Çocuğuna öğreteceğin ilk konu başlıkları şunlar olabilir: Renkler, sayılar (1-10, 10-20), vücut bölümleri, oyuncaklar, sıfatlar, meyveler, hayvanlar, ev eşyaları ve giysiler.

• Etkinlik Saati Belirleyin

İngilizce öğretmek için her gün sabit etkinlik saati belirleyin. Etkinliğe başlatmak için, neşeli ses tonuyla, şu cümleleri çocuğuna söyleyebilirsiniz. It’s English Time! Let’s start… Böylece de İngilizce etkinlik saatinin geldiğini anlayacak. Başlarda 15-20 dakikalık etkinlik süresi, çocuğunuz için yetecektir. Bu 15 dakikalık süre içerisinde de, sadece bir etkinlik değil; 2-3 farklı etkinlik yapmanız, dikkatini taze tutmak için etkili olacaktır. Küçük çocuklarda dikkat dağılma süresi çok kısadır. Bu yüzden 30-40 dakika gibi süreler, onlar için çok sıkıcı gelecektir. Çocuğunuz büyüdükçe çalışma süresini azar azar arttırabilirsiniz.

• Çocuğuma İngilizce Nasıl Öğretirim: Yaşayarak Öğrenme

En kolay İngilizce öğrenme yöntemi, onu yaşayarak öğrenmektir. Çünkü dil öğrenimi doğal bir süreçtir. Mutfaktayken çocuğunuza yemek ile ilgili kelimeleri öğretebilirsiniz. Çocuğunuz oyuncaklarıyla oynarken, “What is this? “It is a blue car? This is a ball.” gibi cümleler kurabilirsiniz. Giysi giydirirken, giysi hakkında konuşabilirsiniz. Giysinin rengini söyleyebilirsiniz. Bununla ilgili örnek cümleler: It is a red t-shirt. Wear your red t-shirt.

• Bilgisayarı ya da Tableti İngilizce Olarak Ayarlayın

Çağımız, teknoloji çağı. Artık herkesin evinde bilgisayar ve tablet var. Çocuklar için bilgisayar ve tablet, oyun demek. Biz de bunu İngilizce öğrenme için avantaja çevirmeliyiz. Nasıl mı? Oyun içerisindeki talimatları, İngilizce ayarlayarak. “Başlat, oyna, devam et, durdur,” gibi birçok kelimeyi oyunlar sayesinde öğrenebilirler. Ancak bu araçların vücuda verdikleri zararları biliyoruz. Bunun için de günlük oynama sınırı koymalıyız.

• İngilizce Konuşun!

Evinizde İngilizce konuşun ve bu bunu yaparken de jest ve mimiklerinizi kullanın. Çocuğunuz, konuşmaya başlamadan önce konuşmalarınızı dinleyecek, yüz ifadelerinizi anlamaya çalışacak ve sizinle mimikleriyle iletişime girmeye çabalayacaktır. Buna ek olarak çevrenizde İngilizce bilen ve etkili konuşabilen tanıdıklarınız varsa, çocuğunu bu kişilerle konuşmasını, etkileşimde bulunmasını sağlayın.

• Çocuğuma İngilizce nasıl öğretebilirim: Birlikte etkinlikler yapın

Çocuğunuzla birlikte etkinlikler yapın. Etkinlikler, onun sevdiği oyunlar olsun. Ya da sevdiği oyunlardan yola çıkarak sevebileceği etkinlikler önerin. Seçmesine izin verin. İstemediği bir etkinliği ona zorla yaptırmaya çalışmayın. Bu ona faydadan çok zarar verecektir. “İngilizce sevmiyom. Televizyon izliycem.” diye bir tepkiyle karşılaşmak istemiyorsanız, fikirlerine saygı duymalısınız. Size birkaç örnek etkinlik sunabilirim.

Tecrübelerime göre söylüyorum. Çocuklar, kendilerine sürpriz yapılmasını çok severler. Sürpriz, onların ilgi alanı. O halde yapacağımız etkinliğin adını “Sürpriz Yumurta Etkinliği” koyalım. Bu adı duyan çocuk,  hemen bu oyunu öğrenmek ve oynamak isteyecektir. Çocuğunuzun ilgisini çekmeyi başardık. Artık öğrenmeye hazır. Unutmadan oyunu da kısaca anlatayım. Sürpriz yumurtaların içine, daha önce öğrendiği konular (hayvanlar, meyveler, renkler, giysiler…) ile ilgili minik oyuncaklar ya da küçük resimler koyabilirsiniz. Yumurtalardan birini seçsin ve açsın. Bakalım içinden ne çıkacak? Yumurtayı açınca şu soruyu sorabilirsiniz: “What is this? Cevap bir kelime olabilir; “It is a cat.” yerine sadece “cat” diyebilir. Bunu eksik bir cevap olarak sakın algılamayın. Çocuğunuz istenen cevabı pratik olarak verebilmiştir. Hemen “Good job!” diyerek onu onurlandırın.

• Önce Siz Yapın!

Çocuğunuzun yanında İngilizce hikayeler okuyun. İngilizce videolar, çizgi filmler izleyin. Zaman teknoloji zamanı. Çocuklar bilgisayarda, tabletlerde oyun oynamayı çok severler. O halde bilgisayarınıza İngilizce oyunlar yükleyin ve oynayın. Önce siz yapın; çocuğunuzu bu oyunlara yönlendirin; teşvik edin. Tabi, günlük sınırlama getirmek şartıyla. Sizin de İngilizceyi sevdiğinizi görmesini sağlayın.

• İngilizce Öğrenme Basitten Zora Olmalı

En başta basit kelimeler, talimatlar verin. ‘Give me the ball’, ‘Jump’ , ‘Run’, ‘That’s a car’ gibi basit cümleler kullanın. Cevaplayabilecekleri basit sorular sorun. ‘Do you like apples? (Elma seviyor musun?) Sorunun cevabı çok basit: “Yes” ya da “No”. Kendi dilimizde kullandığımız ya da kullandığımız kelimelere çok benzeyen İngilizce kelimeleri öncelikle verin. “Park, zebra, lemon” gibi kelimeleri örnek olarak verebiliriz.

• Tekrar Tekrar Tekrar

Öğrendiği kelimeleri unutmamaları için sık sık tekrar etmesini sağlayın. Tekrar deyince, sadece kağıt üzerinde ya da söyleneni tekrar etmek anlaşılmamalı. Tekrarı gerçek hayatta da kullanabilmelisiniz. Yaşadığımız hayat başlı başına bir sahne. Örneğin, çocuğunuz önceden meyveleri öğrendi. Daha sonraları alış veriş merkezine gittiniz.  Manav bölümünde meyveleri işaret ederek İngilizcelerini söyleyebilirsiniz. O da aklına hangileri geliyorsa söyleyecektir. Söyleyemediklerini de hatırlatın ve tekrar etmesini sağlayın. Bunu oyuna dönüştürün. Sokakta bir kedi, köpek ya da kuş gördünüz. “Look! It is a cat. It is a dog.” gibi basit cümleler kurun. Bıkmadan cümle kurun. Unutmayın ki yanınızda sürekli hafızaya atan süper bir beyin var. Böylece öğrenenleri uzun süreli bellekte kalmasını sağlayabilirsiniz.

• Hataları Hemen Düzeltmeyin

Başlarda çocuğunuz çat pat İngilizce konuşmaya ya da duyduğu kelimeleri kullanmaya çalışacaktır. Ondan hemen konuşmasını bekleyemezsiniz. Konuşma, uzun bir dinleme ve düşünme sürecinden sonra gerçekleşir. Çocuğunuzun tek ihtiyacı olan zamanı, ondan esirgemeyin. Kendi adımlarıyla yani kendi hızıyla gitmesine izin verin. Konuşma sırasında yaptıkları hataları hemen söyleyerek düzeltme çabasına girmeyin. Zira hatalar iletişimin bir parçası ve ilk başlarda dil bilgisi kuralları pek de önemli değildir. Sonraki zamanlarda çocuğunuzun isteğini, motivasyonunu azaltmayacak şekilde adım adım, yavaş yavaş düzeltmelere gidilebilir. Haftada 3 kez yapacağınız 20-25 dakika etkinlikler bile, kısa süre içerisinde büyük ilerleme kaydetmeye yetecektir.

• Dil Bilgisi Kurallarına Takılmayın

Çocuklar ilk başlarda kendi dilini bile öğrenirken dil bilgisi kurallarına uymazlar; böyle kurallar olduğunu da zaten bilmezler. İngilizce öğrenme esnasında da onlardan bu kurallara hemen uymaları beklenemez. Bir kelimeyle bile söylemek istediğini bize anlatabilir. Cümlenin ögelerini yanlış yerlerde kullanabilir. Sorun değil. Dil edinimi bir süreçtir ve dil bilgisi kuralları, süreç içerisinde doğal olarak yerini bulacak; taşlar yerine oturacaktır.

• Olumlu Yönlerine Odaklan

Çocuğunuz konuşurken hatalarına değil, olumlu yönlerine odaklanın. Hatalarını sürekli söylediğiniz takdirde, sıkılmaya ve ilgilenmemeye başlayacaktır. Olumlu yönlerini görün ve ona “Good! Good job! Well down!” gibi olumlu cümleler söyleyin. Ona vereceğiniz bir gülümseme, tebessüm bile, öz güven kazanmasına yetecektir.

• Rekabetten Uzak Tutun

Çocuğuna İngilizce eğitimini komşu veya akraba çocuklarıyla birlikte veriyorsanız, yaşları birbirine yakın ya da ikiz çocuklarınız varsa, onları kesinlikle rekabetten uzak tutmalısınız. Aksi halde bu durum, aralarında öfke ve kıskançlık duygularını ortaya çıkarabilir. Bunun yerine ekip çalışması, iş birliği kavramlarını aralarında geliştirmelisiniz.

• İngilizceyi Nasıl Sevdiririm Pozitif Enerji Verin

Konuşma ya da kelime öğrenme esnasında çocuğunuza pozitif enerji verin. Siz sıkılırsanız ve bunu davranışlarınıza yansıtırsanız, çocuğunuz da sıkılacak. İstekli olun, güler yüzlü olun ve sabırla çocuğunuzu konuşmaya, etkinlik yapmaya heveslendirin.

Sonuç olarak, İngilizce öğretmek, çocuklarımızın geleceği için önemli bir adımdır. Kariyer basamaklarına tırmanmak için önemli bir anahtardır. Bu anahtarı çocuğumuza kazandırmak, bizim elimizde. Yeter ki isteyelim. Bunun için de önce İngilizceyi kendimiz öğrenelim, sonra da çocuğumuza, okul öncesi dönemden itibaren bu yabancı dili sevdirmeye çalışalım. İngilizceyi sevdirmek için, çocuğumuzun ilgi alanlarını kullanalım, birlikte etkinlikler yapalım. Flaş kartlarla oyunlar oynayalım. Etkinlik saati belirleyelim. Çocuğun yanında İngilizceyi konuşalım, masal okuyalım, yaşına uygun animasyon filmler seyrettirelim ve sevecekleri şarkılar öğretelim. Tüm bu etkinlikleri yaparken, basitten zora gidelim. Yapabileceği hataları hemen düzeltme yoluna gitmeyelim; sabırlı olalım. Onu rekabetten uzak tutalım. Daha çok olumlu yönlerini görmeye çalışalım ve motivasyonunu arttırıcı birkaç olumlu sözle onu öğrenmeye teşvik edelim. Öğrenmek bir süreçtir ve bu süreci çocuğunuzla birlikte sabırla, azimle başarıya taşıyın. Umarız “Çocuğuma İngilizce nasıl öğretebilirim İngilizceyi nasıl sevdiririm?” konusunda size faydalı bilgiler verebilmişizdir.

[os-widget path=”/yemekta/yaz%C4%B1-de%C4%9Ferlendirme” of=”yemekta” comments=”false”]

Funda Taş